Tıp Eğitimini eleştirmek
- Dr. Hilayda Karakök
- 26 May 2022
- 2 dakikada okunur

Şifa Okulu çatısı altında yapmayı en çok sevdiğim etkinliklerden biri tıp öğrencileri ile bir araya gelmek. Çağ değişiyor, çok da hızla değişiyor. Bu nedenle oturup sistemi eleştirmek. Geçenlerde virale düşen bir videoda birileri üniversiter sistemin bugünkü halini eleştirirken şöyle diyordu: "Herşeyin bu kadar hızla inşaa edildiği bu çağda, üniversiteye gitmek ve piyasadan senelerce uzak kalmak müthiş bir zaman israfı. Biz hem işin içinde olmak hem de öğrenmek istiyoruz."
Belki geçmişte bir zamanda tıp eğitimi farklıymıştır. Öğrenilecek bu kadar çok şeyin olduğu bir alanda öğrencilerin hastalardan ve muayene - tanı- tedavi işlerinden bu kadar uzakta seneler geçirmesinin çok anlamsız olduğuna inanıyorum. Kitaptan okudukları kadarı ile öğrenmeye hayret ediyorlarken hocalar da klinik bilgiler üzerinden onları sınava tutuyor. Tıp fakültesi öğrencisi, çok emek vermiş ve berrak zihinli, akıllı, öğrenmeye yatkın ve hevesli biridir. Önünde onu bekleyen çok çetin bir hayat vardır. Hayatın her kesiminden can onun ellerine teslim edilecek ileride ve hata yapmaması gerekecek. Bunu okuyarak, dinleyerek edinemez. Tıp öyle öğrenilmez.
Başından beri hekimlerin yanında olmak gerek. Binbir hali ile hastahanelerde, muayenehanelerde olmak gerek. Bu sadece tıbbi öğrenmek için değil, insanı öğrenmek için de gerekli. Acı çeken insanla nasıl konuşulur, ölümle nasıl karşılaşılır. Tıp öğrencileri erken büyür. Büyümek tedricen olmalı, o nedenle eğitim veren hastahaneler ev olmalı. İnsan evde büyür. Ben öğrenciyken çok kızıyordum ya Hacettepe'ye, orası benim evim. Dönem birden beri çocuklarla oynamak için akşamları hastahaneye gider, çocuklara masallar anlatırdım. Sonra biraz meslek öğrenmek için herkesin etrafında dolaşırdım. Kaldığım yurt Hacettepe'nindi. Yemeği de orada yer, dersi de orada çalışırdım. Sanatla da en çok orada haşır neşir oldum. Senfoni orkestrasının konserlerini orada dinledim, açılan resim sergilerini izledim, sanatçılarla konuştum. Çok kızdığım Hacettepe'min benim büyüyünce ayrıldığım evim olduğunu şimdi fark ediyorum, aklımın her zaman bir köşesinde. Kalbimin bir köşesinde.
Tıp eğitimi nasıl olmalı peki? Çok sevdiğim öğrencilerimle Ocak 2022'den beri her cumartesi toplanıyor ve bir sürü şey öğreniyoruz. Şunlara karar verdik:
"Tıp eğitiminde daha genel bir bakış açısı- çerçeve altında dersler anatılabilir. İyi donanımlı bir pratisyen olmamızı sağlayacak şekilde eğitim görmeliyiz. Pratik arttırılmalı ve bilgiyi kullanma şansı verilmeli. Tıp eğitimi yeniden modellenirse ilk seneler pek çok konuda pratik bilgi ve beceri donanımı ediniriz, işin içerisinde yetişiriz, belki ilerleyen dönemlerde branş seçimlerimize yönelik öğrenciye özgü bir eğitim planı geliştirilebilir. Ancak bunu yaparken herkesin temel bilgi ve beceriyi edinmesi de son derece önemli. Bilimsel çalışmalar nasıl yapılır tıp öğrencileri de bilmeli. Çalışmaların içerisinde yer almalı. Tıp eğitiminin yoruculuğu sosyal olarak bizi izole ediyor. Tus çalışmaları ile ders içerikleri sürekli olarak çakışıyor. İkisini bütünleştirecek bir yaklaşım geliştirilebilir. Eğitim felsefesinde tartışılan ve kabul gören konular Tıp eğitimine de entegre edilmeli. Tıp eğitiminin başında itibaren belki öğrenciler bir doktorun yanına verilmeli ve işi ustasından birebir öğrenmeli. "
Önce hayal edilmeli değil mi? Sonra gerçekleştiğini hep beraber göreceğiz.
Comments